Yanılmıyorsam yıl 1977 idi…

Giresun Endüstri Meslek Lisesi öğrencisiydim. Gazeteciliğe merakım vardı. Daha ortaokuldayken Akajans muhabirliğine başlamıştım. Topladığımız haberleri Samsun Büroya telefonla ulaştırıyorduk.

İşte bu meraktandır ki Giresun merkezde olduğumuz için Yeşilgiresun gazetesine gittim ve muhabirlik yapmak istediğimi belirttim. Beni gazete sahibi rahmetli Hasan Öğütçü beyle tanıştırdılar. Epey konuştuk Hasan Ağabeyle… Belki de bir mülakattı bu. Hasan abi muhabir olmamı onaylamıştı. Belli bir süre haberlerim imzasız olarak yayınlanacaktı. Geçen süreçte hem Giresun merkezde, hem de ilçem Tirebolu’dan haberler üreterek gazeteye gönderiyordum.

Gazete de değerli ağabeylerim vardı. Ersen Konal ve Cavit Özdemir bize çok yardımcı oluyorlardı. Hatta Ersen abi statda Giresunspor-Esk.Demirspor maçını bana takip ettirmiş, tecrübe edinmemi sağlamıştı.

Hasan abi de bizimle yakından ilgileniyordu. Gazete sahibi olmasının yanında bir hocaydı o. Bize her fırsatta gazetecilik ve toplum ile ilgili eğitimler ve öğütler verirdi. Hasan abi bazen bizi gazetede toplar, topluca yemek yer ve tanışır kaynaşırdık.

Bir gün yine ilçe muhabirleri de dahil olmak üzere hepimizi gazetede toplamış ve bize pide ısmarlamıştı. O zamanlarda Dereli muhabirliği yapan Remzi Mamaşoğlu ile tanıştım.  Sayın Mamaşoğlu ile dostluğum o günlere dayanır.

Okul bitti ayrıldık Giresun’dan… Geçen yıllar İstanbul’da bir kez daha buluşturdu biz Remzi’yle… Cevizlibağ’da Ilıcak’ların gazetesinde. Ben Bulvar Gazetesinde, Remzi’de Tercüman Gazetesinde çalışıyordu. Her ikimizde de Giresun sevdası ağır basıyordu. Memleketimiz için neler yapabiliriz, hangi kanaldan gelişmesi ve kalkınması için katkıda bulunabilirizi konuşuyorduk.

Çalışmalarımız devam ederken Bursa’da Av.Murat Toker’in bir Giresun Dergisi çıkaracağı bilgisini aldık. Remzi bey Murat beyle zaten görüşüyorlardı. Remzi kardeşim derginin kadrosunda yer aldı. İstanbul temsilciliğini yaptı. Bir süre sonra da derginin merkezi İstanbul Beşiktaş’a taşındı. Beşiktaş Büroda bir araya geliyor, derginin gelişimi ve Giresun’a katkısını ilerletmeye çalışıyorduk.

Av.Murat Toker dergiyi Remzi Mamaşoğlu’na devretti. Artık bayrak Remzi’nin elinde, yük de sırtındaydı. Aslında ağır bir sorumluluk üstlenmişti.  Yalnız bırakmadık, sırtındaki yükü hafifletmek için el verdik.

Dergi Giresun’un sorunlarını tesbit ediyor, çözüm önerileriyle birlikte sütunlarına taşıyordu. Giresun cemiyet haberlerinin de öncüsüydü aynı zamanda dergi…

Her yıl gece düzenleyerek Giresunluların bir araya gelmesini sağlıyor, tanışıp kaynaşmayı pekiştiriyordu. Hele Mavi Marmara’da yapılan bir Giresun gecesi var ki o bir milattır.

Neler yapmadı ki Giresun Dergisi;

Kaybolmaya yüz tutmuş Otçu Göçünü gündeme taşımış ve hayata geçirmişti…

Karadeniz sahil yolunun yapılmasında katkıları olmuş ve gündemde tutmuş takipçisi olmuştur…

Giresun’a yıllar sonra yolcu vapuru gelmesini sağlamıştır…

Gurbetteki Giresunluların örgütlenmesini sağlamış, özellikle siyasette etkin rol oynamalarının önünü açmıştır. Muhtarlıktan Vekilliğe kadar seçilebilmelerinin temelini oluşturmuştur…

Fındığı hep gündemde tutmuştur. Üreticilerin çıkarlarını savunmuş, fındığın hak ettiği değeri bulması için azami mücadeleyi vermiştir…

Bütün bu işleri yaparken direksiyonda Remzi Mamaşoğlu vardı. Vagonu da  o çekti.

Aslında bu çalışmaları yaparken Remzi bey hep kaybetti. Bir ev sahibi bile olamadı. Elbette olabilirdi ama o bunu tercih etmedi. Yatırımı insanlığa ve Giresun’luya yaptı. Hoş sada bırakmak istedi ve bunu başardı. Giresun’a aşık, Giresun’a sevdalı bir insan…

Geçmişte dergide haber yapılanlar, resimleri basılanlar mutluluktan ve gururdan havada uçuşanlar bugün yere inipte “Remzi nasılsın” demiyorlar belki de…

Remzi vuslatına erdi, Giresun Dergisini ve Mamaşoğlu’nu Giresun tarihi yazacak…

Teşekkürler Remzi’ciğim