Bu sayımızın “İçimizden Biri” konuğu, iş adamı ve müteşebbis Hakan Yılmaz. Merhum iş adamı hemşehrimiz Ahmet Yılmaz’ın oğlu. Kısacası bir baba dostu, kendisi. Gençlik yıllarından tanırım Sevgili Hakan Yılmaz’ı. Bir taraftan iş hayatında tecrübesini artırırken gençliğini de muhafaza ediyor. Harika mimari projeler üretiyor. Azmi, kararlılığı, yetenekleri ve sinerjisi var. Babadan aldığı gen var. İşini ve eşini seviyor. Eşinden de, yaptığı işinden de mutlu.

Hakan Yılmaz, öngörüsü olan bir iş adamı. Olayları iyi okuyabiliyor ve fotoğrafa iyi bakarak iyi yorumlayabiliyor. Babasının yanında çekirdekten yetişti. Baba taksi şoförlüğü yaptığı İstanbul’da önce mobilya sektöründe, daha sonra inşaat ve kablo sektöründe ülkemiz ekonomisine önemli kazanımlar sağlamıştı. Bir zamanlar Türkiye’nin yeraltı şebekesinin önemli müteahhitlerdendi. Türkiye’nin Türk Telekom’unun yeraltı şebekesinin % 18, belki daha da yukarı oranında yeraltı taahhüt işlerini yapmıştı. ETK Kablo, yaptığı yerli üretimiyle bugünlerde ülkemizin gurur ve onur kaynağı haline geldi. 70 ülkeye ihracat yapıyor. Türkiye’nin İSO raporlarına göre ilk 1.000 (bin) şirketi arasında.

Yılmaz İnşaat Sanayi ve Ticaret A. Ş. ile ETK Kablo Sanayi ve Ticaret A.Ş. Yönetim kurulu Başkanı Hakan Yılmaz, babasından aldığı bayrağı ağabeyi Orhan Yılmaz’la birlikte daha yükseğe taşıyarak ülkemiz ekonomisine önemli kazanımlar sağlıyor, vergilendirilmiş kazanç kutsaldır diyerek devletine vergisini kuruşuna kadar ödüyor. Girişimci, yatırımcı, müteşebbis… Ticarette aklını kullanıyor, akıllı davranıyor, ülkemize 21. Yüzyılın teknolojisiyle modern ve çağdaş konutlar üreterek kendi alanında ilkleri başarıyor ve ilklere imza atıyor.

Yönetim Kurulu Başkanlığını yaptığı Yılmaz İnşaat Ticaret A. Ş.’nin üstlendiği “Düşler Vadisi Riva Projesi” de Türkiye de bu alanda ilk ilk. İşte bu ilki gerçekleştiren şirketin Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Yılmaz, projesinin ayrıntıları hakkında sohbet ediyor, anlatımlarını ve teknik bilgilerini siz sayın okurlarımızla paylaşıyoruz.

Bu söyle içinde projenin farkındalığını ve hem de Türkiye’de yeniliklere açık bir şirketin dünya standartlarına uygun inşaat sektöründe yarattığı sinerjinin görsel yansımalarının yanında iç mimarisinin de yaşayanların ruhunu rahatlatacağı bir projenin hayata geçtiğinde örnek alınan bir proje olduğunu hep birlikte görmüş olacağız.

“Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz” sözü bize, projenin tanıtımı yapılırken görsel materyalleriyle tarif ediyor.

“Düşler Vadisi Projesi”yle Türkiye’de bir ilki gerçekleştirdiklerini kaydeden işadamı Hakan Yılmaz, müşteriye her türlü konsepti sunduklarını kaydederek, “Projeyi ‘Düşler Vadisi Riva’ olarak isimlendirdik. Proje yaklaşık 1150 dönüm arazi üzerine kurulu. Bitiminde 1500 bağımsız villayı kapsayacak. 2+1 den 5+1, 6+1 e kadar müşteriye seçenekler sunduk. Her villanın kendisine ait bahçesi var. 100 metrekareden başlayıp 1 dönüme kadar giden bahçeler var.” dedi.

Konut projeleri konusunda deneyimler de yaşayan ve bu konuda da tecrübe sahibi olan Yılmaz İnşaat, hayata geçirdiği projeler arasında son zamanlarda Fuaye markası adı altında; Fuaye Süreyyapaşa, Fuaye Deniz, Fuaye Turkuaz, Fuaye Çarşı projelerini bitirdi. Yine bu sene içinde Başakşehir Ayazma tarafında olan 600 konut, bir okul ve bir cami sosyal alanıyla beraber; Emlak Konut’la yaptığımız bir proje vardı, onun teslimini gerçekleştirdi. Başakşehir Ayazma Kentsel Dönüşüm Projesini hayata geçirdi.”

Türkiye’de konut taleplerinin azalmayacağını aksine artacağını söyleyen Yılmaz, “Türkiye’de yeni evlilik sayısı her sene 600 bin civarında oluyor. 130 bin de boşanma söz konusu. Buradan yola çıkarsak 730 bine yakın bir sayı söz konusu… Türkiye’nin büyük çoğunluğu genç nüfusu kapsamaktadır. Bundan dolayı da Türkiye’de konut ihtiyacının hiçbir zaman azalmayacağı, aksine artarak devam edeceği görülmektedir” şeklinde konuştu.

Hakan Yılmaz, bu sözlerinin devamında konut ihtiyacı konusunda bir başka konuya vurgu yaparak konuyla bağlantılı şunları söyledi:

Yeni evliler ve boşanmalardan gelen sayıyla, genç nüfusun fazla oluşu hiçbir zaman konut ihtiyacını bitirmeyecektir. Kentsel dönüşüm açısından baktığımız zaman da İstanbul’un gerçeklerinden bir de deprem bölgesinde oluşumuz. Yenilenmesi gereken yüzlerce, binlerce konut söz konusu. Bu nedenle sektörün geçici dönemlerde düşüşe uğrayacağı ama uzun vadede hiçbir zaman konut ihtiyacının bitmeyeceğini düşünüyorum”

Hakan Yılmaz ile inşaat, yatırımlar, memleketimiz, güzel Giresun’umuz ve aidiyet duyguları konusunda samimi sohbetler yaptık. Bu konuda da duygu ve düşüncelerini aktaran Yılmaz, “Biz babamızdan aldığımız kültürümüzü sürdürüyoruz” diyerek yerel kültürün önemine de vurgu yapmış oldu.

Hakan Yılmaz, “Biz her ne kadar İstanbul’da büyüdüysek de babamızdan aldığımız kültürle hem Giresun camiasından hem de memleketimizden hiç kopmadık. Rahmetli babamı da oraya defnettik. Bu da ayağımızın kesilmemesi için bir vesile oldu. Artık her yıl sık sık Giresun’a gidiyoruz. Giresun’un sivil toplum kuruluşlarında aktif şekilde rol alıyoruzifadesini kullandı.

Sohbetimizi sürdürüyoruz, konuyu Çanakçı’ya ve önemli bir kültür hazinesi olan Kuşdili’ne getiriyoruz. Kuşdili konusunda bizimle aynı dili konuşan Hakan Yılmaz, “Ben Çanakçılı’yım. Bildiğiniz gibi Çanakçı’da Kuşdili Festivali var. Biz bunu hak ettiği şekilde ön plana çıkartamıyoruz. Geçenlerde bununla alakalı ziyarete geldi arkadaşlar. Tekrar konuşup değerlendirdik. Birçok şehirde festivaller yapılıyor; şeftali, karpuz, kayısı… Kültürü yaşatan bir şeydir kuşdili.  UNESCO Dünya Mirasları arasında olan bir şey. Bunu biz turizme rahatlıkla çevirebiliriz.” gerçeğini vurguluyor.

Giresun’a Üniversite kurulması noktasında merhum babası Ahmet Yılmaz’ın eğitime olan ilgisine değindiğimizde, o günlerin en yakın tanıklarından biri olarak üniversitemize harç koyanlardan birinin babası olduğunu söylediğimizde bu konuda da duygularını ifade eden Yılmaz, Rahmetli babam eğitimini o günkü şartlarda tamamlayamamış ama hayatta kendini yetiştirmiş ender iş adamlarından biriydi. Biz de onun bırakmış olduğu bayrağı- ki o zamanın şartları altında yapılabilecek en iyi şey KTÜ’ ye bağlı olarak MYO’ larla birlikte Giresun Üniversitesi’nin kurulmasıydı. Bıraktığı yerden taşımaya devam ediyoruz.” Diyerek, eğitime verdikleri öneme vurgu yaptı.

 

Girişimci iş adamı hemşehrimiz Hakan Yılmaz’la pek çok konu üzerine samimi sohbetlerde bulunduk. Söyleşimizin sonuna yaklaşırken ister istemez konu Giresun Dergisi’ne geldi. Gencecik yaşından beri yayın hayatımıza girişimizden bu yana Giresun Dergisi’ni takip eden bir okurumuz olan Sevgili Hakan Yılmaz, dergimizin üstlendiği önemli misyona ve vizyona dikkat çekti. Yılmaz, Giresun Dergisi ile ilgili düşüncelerini paylaşırken, “Giresun Dergisi’nin, aslını sorarsanız tanımadığımız, bilmediğimiz insanları tanıtma fırsatı sunuyor bize. Bir nevi network oluşturmuş durumda. İletişimi kaybetmiyoruz. Bu anlamda da her zaman 32 senedir Giresun’a destek oluyorlar. Yayın hayatının devamında her daim fayda görürüm. Giresunluları birbiriyle tanıştırıyor, kucaklaştırıyor. Tüm zorluklara göğüs gererek sürekliliğini önemsiyorum. Toplumumuza faydalı bir dergi. Giresunluların networku. Yaşamalı, yaşatılmalı. Destek verilmeli, destek olunmalı” sözlerini sarf etti.

Hemşehrimiz Hakan Yılmaz, Yılmaz İnşaat A. Ş güvencesiyle ve “Düşler Vadisi Projesi”yle Türkiye’de bir ilki gerçekleştiriyor. Ayrıca Yönetim Kurulu Başkanlığını yaptığı ETK Kablo Sanayi A.Ş. dünyanın 70 ülkesine ihracat gerçekleştiriyor, ETK Kablo, Türkiye’nin ilk bin şirketi arasında yer alıyor.

Baba dostu Hakan Yılmaz ile güzel bir sohbet yaptık. Bazen eski günlere uzandık, bazen de günümüzden esintilere yer verdik. Tabi kî söyleşimizin içeriğinde de görüleceği üzere memlekete, Giresun’a, Görele’ye, Çanakçı’ya doğru yolculuk yapmadan olmazdı, olmadı da. Bedenimiz İstanbul’da olsa bile ruhumuzu sohbetlerimizde memlekete gönderdik.

Sizi, girişimci iş adamı hemşehrimiz Hakan Yılmaz’la yaptığımız ve iç sahifelerimizde keyifle okuyacağınızı umduğum söyleşi ile baş başa bırakıyorum. Yeni yılda, yeni sayılarda tekrar buluşmak ümit ve temennisiyle sağlıcakla kalın.

Yaklaşan yeni yılın ülkemize huzur, dünya barışına katkı sunması ve Ortadoğu coğrafyasında akan kanın bir an evvel durması temennisiyle siz sevgili okurlarımıza sevgi ve saygılarımı sunuyorum.