İçinde bulunduğumuz 2019 yılı bizim açımızdan Türk Milletinin adeta küllerinden doğmasını sağlayan Türk İstiklal Savaşının/ Millî Mücadelenin 100. Yılı olmak gibi bir önem de taşımaktadır. Dolayısıyla beklentimiz gerek ulusal gerek yerel anlamda 100. Yılın görkemli törenlerle kutlanmasıdır. Türkiye’de Millî Mücadele’nin başlangıcı olarak genelde, Mustafa Kemal’in İzmir’in işgali üzerine Anadolu’ya geçmesi, yani Samsun’a çıktığı 19 Mayıs 1919 tarihi kabul edilmektedir. Bu nedenle 19 Mayıs 2019’da Millî Mücadelenin başlaması Samsun’da büyük bir devlet töreni ile kutlandı.
İstanbul’da, Türk Ocakları tarafından Sultanahmet mitinglerinin 100. Yıldönümünde, mitingler canlandırılarak 100 yıl önce okunan bildiriler yeniden okundu. Bu yazının kaleme alındığı günlerde Erzurum’da Türk Tarih Kurumu ve Erzurum Atatürk Üniversitesi tarafından, Erzurum Kongresinin 100 yıldönümü dolayısıyla uluslararası bir sempozyum düzenlendi.
İşgale uğramadığı halde, Millî Mücadeleye aktif olarak katılan gerek cephelerde gerekse cephe gerisinde önemli hizmetlere imza atan Giresun’da 100. Yıl nedeniyle herhangi bir kutlama, anma veya tören yapıldığını duymadım.
Önce Millî Mücadele yıllarında Giresun ve Giresunluların neler yaptıklarına maddeler halinde bir bakalım:

  • İzmir’in Yunanlılar tarafından işgali üzerine, 17 Mayıs’ta Giresun’da, 19 Mayıs’ta Tirebolu’da, 27 Mayıs’ta Alucra’da mitingler düzenlenerek işgal protesto edilmiştir.
  • Padişaha, Sadaret (sadrazamlık) makamına ve İtilaf Devletleri Temsilciliklerine; Giresun,Tirebolu, Şebinkarahisar ve Alucra’dan, Redd-i İlhak Heyetleri, Belediye Başkanlıkları ve halk adına telgraflar çekilmiş, işgalin sona erdirilmesi aksi takdirde sonuna kadar mücadele edileceği bildirilmiştir.
  • Mustafa Kemal’in Samsun’a çıktıktan sonra girişilecek mücadelede yanında görmek istediği ilk kişilerden biri de Giresunlu Topal Osman Ağa olmuştur (Bazı kaynaklarda Mustafa Kemal’in çağrısı üzerine ikili arasında 29 Mayıs 1919 ‘da Havzada gizli bir görüşme yapıldığı da yazılmaktadır. - Cemal Şener, Topal Osman Olayı, İstanbul 2005, shf. 62).
  • 23 Temmuz’da toplanan Erzurum Kongresine Giresun ve kazalarından 5 delege katılmıştır. (Bunlar; Giresun’dan İbrahim Hamdi -Elgen- Bey, Ali Naci -Duyduk- Bey, Tirebolu’dan Yusuf Ziya -Şişman- Bey, Alucra’dan Piyazoğlu Hüseyin Hüsnü -Özdemir- Bey, Şebinkarahisar’dan Muncanoğlu Mahmut Cemil -Sencan- Beylerdir)
  • Doğu Karadeniz’de İtilaf Devletleri ve Yunanistan’ın teşvik ve kışkırtmaları ile Pontus Rum Devleti kurma girişimleri Giresunluların gösterdiği sivil-askeri direniş sayesinde sonuca ulaşamamıştır.
  •  Giresun’da kurulan 42. Alay (Tirebolulu Binbaşı Hüseyin Avni Alpaslan komutasında) ve 47. Alay (Milis Yarbay Topal Osman Ağa Komutasında) bölgedeki Rum çetelerine karşı başarılı mücadeleler vermiştir.
  • Topal Osman Ağa komutasındaki 47. Alay Koçgiri Ayaklanmasının bastırılmasında da etkili rol oynamıştır.
  • 42. ve 47. Alay daha sonra gönderildiği Batı cephesinde Sakarya Savaşı’nın kazanılmasında önemli katkılar sağlamıştır. Bu savaşta yaralanan Tirebolulu Binbaşı Hüseyin Avni Alpaslan 30 Ağustos 1921’de şehit olmuştur.
  • Ankara’da Mustafa Kemal’in korumasını üstlenen birlik Giresunlulardan oluşan ‘’Giresun Gönüllü Maiyet Müfrezesi’’dir.
  •  23 Nisan 1920’de açılan 1. Dönem TBMM’de o zaman sancak merkezi olan Şebinkarahisar 5 milletvekili (Mustafa Atay, Mesut Benli, Mehmet Memduh Erberk, Mehmet Vasfi Seçer, Ali Sururi Tönük- İsimler TBMM albümünden alınmıştır.)
  • Giresun kazalarıyla birlikte Millî mücadelede çok sayıda şehit ve gazi vermiştir (İstiklal Harbi şehitlerinden künyesi belirlenebilenlerin listesi - 320 şehit- Araştırmacı Tarihçi Sayın Ayhan Yüksel tarafından yayınlanmıştır / Giresun Tarihi Yazıları, İstanbul 2002, shf. 127-136).
  •  Giresun kendi toprakları dışında şehitliği olan (Afyon Giresun Şehitliği) tek ilimizdir.
  •  Giresun 2. Dönem TBMM’de 5 milletvekili ile (Hacim Muhittin Çarıklı, Hakkı Tarık Us, Musa Kazım Okay, Ali Şevket Çolak, Tahir Karadeniz) ile temsil edilmiştir.

Giresun ve Giresunluların Millî Mücadeleye katkıları, bu konuda hizmetleri olan sivil-askerî erkan ve eşraf, her olay ve kişi tek tek ele alınarak 100. Yıldönümünde düzenlenecek törenlerle anılmalı, basın, yayın ve bilbord çalışmaları ile daha geniş kitleler tarafından tanınmaları ve öğrenilmeleri sağlanmalıdır.
Bu toprakların vatan olarak kalmasını sağlayan tüm şehitlerimize minnet borcumuzu en azından hatıralarını diri tutarak ödemeye çalışmalıyız.
Bu konuda en büyük görev ve sorumluluk da şüphesiz Giresun’daki yerel yönetimlerin üzerindedir.